Kişisel yaşamımızda ya da iş hayatımızda sevdiğimiz insanlara karşı nazik olmamız güzeldir. Ancak bazen nazik olmanın ötesinde insanları farklı sebeplerden dolayı reddedememek, onlara karşı hayır diyememek durumunda kalabiliyoruz. Bu durum bir kişide süreklilik arz ettiği zaman kişide psikolojik zorlanmalara yol açabilmektedir.
O halde hayır diyememenin temellerini birlikte inceleyelim.
Aslında hayır diyebilmek bir beceridir. Küçük yaşlardan itibaren öğrenilebilen, öğretilebilen sosyal bir beceridir. Hayır diyememek küçük yaşlardan yetişkinliği bir çok dönemden kişileri etkileyebilmektedir. İlkokul dönemlerinde özellikle çocuklarda akran baskısına zorbalığa maruz kalmaya sebep olabilmektedir. Ergenlik döneminde ise oluşan arkadaşlık gruplarının dışında kalma korkusu temeliyle, ötekileşme korkusu ile sık sık ergenlerde hayır diyememe durumu gözlemlenmiştir. Her dönemin her bireyin hayır diyememesinin altında farklı dinamikler yatabilmektedir.
Çocukluk Döneminde Hayır Diyebilme Becerisi
Yukarda da bahsettiğim gibi hayır deme öğretilen ve öğrenilebilen sosyal bir beceridir. Peki bu durumda ailelere düşen görevler nelerdir?
– Eğer çocuğunuza onu rahatsız eden bir ortamda bir durumda hayır dediği için kızıyorsanız, bağırıyorsanız, onun duygularını, rahatsızlığını görmezden geliyorsanız bu durum onun hayır diyebilme becerisini köreltecektir.
– Bu davranışın aksine onu rahatsız olduğu ya da istemediği bir şeyi yapmama hakkı olduğu konusunda cesaretlendirin.
– Tutumlarız eşit ve her yerde geçerli olmalı. Özellikle aile büyükleri ve akraba ziyaretlerinde “ayıp, insanlar ne der” gibi söylemlerle çocuğunuzun duygularını bastırıyorsanız yine hayır diyememe becerisini köreltmiş olacaksınız
– Bunun yerine çocuğunuza kendini nasıl ifade edebileceği ile ilgili destek vermeniz onun özgüveni ve kişilik gelişimi açısından daha sağlıklı bir seçenek olacaktır.
Hayır Diyememenin Temelleri
Reddetme Korkusu : Karşımızdaki kişinin herhangi bir isteğine hayır dediğimiz zaman o kişiyi reddettiğimizi düşünürüz. Aslında biz bizi rahatsız eden durumu reddederiz. Olaylara bu açıdan daha spesifik gözle bakarsak hayır dediğimizde karşımızdaki kişiyi değil, istemediğimiz şeyi reddettiğimizi göreceğiz.
Onaylanma Kaygısı: Çevresindeki, kişiler tarafından onaylanma ihtiyacı hisseden kişiler, hayır deme ve reddetme konusunda güçlük çekebilirler. Çünkü aynı reddedilmeyi kendilerinin de bir gün yaşacağını düşünürler.
Yanlış İnançlar: hayır dersem reddedilirim, sevilmem… Sevilmek, değerli hissetmek insanoğlunun en doğal ihtiyaçlarından olsa da hayır diyememenizin temellerini oluşturuyorsa bu konuda uzman desteği alabilirsiniz.
Gerçek Bir Evetle Sahte Bir Eveti Nasıl Ayırabiliriz?
Gerçek bir “evet” korkulardan kaygılardan, değerlendirilme kaygısından ya da yalnızlık korkusundan arınık bir evet tabiî ki de tercih ettiğimiz. Peki her ikisini nasıl ayırt edeceğiz..
Eğer karşımızdaki kişiye evet derken,
Bu evet bizim içimizden gelmeyen bir evet ise, bizde huzursuzluk yaratmışsa ve bunu yaparken kendimizden daha çok diğer insanların bizim hakkımızdaki düşüncelerini önemsemişsek bu tam anlamıyla gerçek ve içten bir evet olmamıştır.
Yetişkin Bir Kişi Hayır Demeyi Öğrenebilir Mi?
Eğer insanlara hayır demekte zorlanıyorsanız ve bunu artık değiştirmek istiyorsanız öncelikle kendinize zaman verin. Bir beceri edinmek zaman gerektirebilir. Küçük adımlarla, denemeler yapın. Günlük hayatta reddettiğiniz zaman sizi daha az kaygıya sokacak durumlardan başlayabilirsiniz.
İletişim dilinizi güçlendirin, ben dili ifadeleri kişilerin karşılarındaki kişiyi suçlamadan kendilerini sağlıklı ve doğru bir şekilde ifade ettiği bir iletişim yoludur. Öncelikle bu iletişim becerisini kazanmanız size bu konuda çok büyük destek olacaktır.
İrem KAYIR
Uz. Psikolojik Danışman